Sabahattin Ali’yi kim öldürdü?

Melisa Vardal – Sahnede bir yol, o yolda yeşil bir kamyon. Kamyonun içinde Türk edebiyatının toplumcu yazarı Sabahattin Ali, yanında ise bir kamyon şoförü… Yol, 1940’lar Türkiye’si. Havanın nasıl olduğunu bilmesek de aslında ‘yol’ puslu ve gergin. Çünkü bu ‘yol’, Sabahattin Ali’yi ölüme götüren yolun ta kendisi. Erkan Çelikol’un yazıp yönettiği “Sabahattin Ali: Yol ve Ötesi”, yazarın son gününe dair bir anlatım sunuyor ve izleyiciyi o karanlık döneme götürüyor. Faili meçhul bir cinayete kurban giden Sabahattin Ali’nin memleketinden ayrılmasının hüznüyle bezeli bir yolculuk bu. Çok sevdiği memleketini ve insanlarını geride bırakmanın ağırlığı var üzerinde. Dönemin toplumsal, siyasal koşulları ve iktidarın baskıları onu buna zorluyor ve daha ülkesinden çıkamadan öldürülüyor.

Bu yolculukta Sabahattin Ali’yi Cansu Fırıncı, onu öldürdüğü öne sürülen kamyon şoförü Ali Ertekin’i ise Orhan Aydın canlandırıyor. İkisi arasında zaman zaman güldüren, zaman zaman düşündüren diyaloglar yaşanıyor. Ancak bu yolculukta onları takip eden bir karanlık var: Mehmet Okuroğlu’nun canlandırdığı komiser ve Onur Coşkun’un canlandırdığı işkenceci. Sabahattin Ali’nin peşindeki bu iki karanlık gölge, kamyon şoförünü cinayete zorluyorlar. 

Oyunun sonunda, Sabahattin Ali’nin öldürüldüğü ve bu cinayetin arkasındaki gerçek faillerin kim olduğu sorusu, izleyicinin zihninde yankılanıyor. Perde kapanmadan önce, gerçek hayatta olduğu gibi kamyon şoförü öldürmüyor Sabahattin Ali’yi. Oyun burada seyirciyi patlayan silah sesinin ve ölümün vuruculuğuyla bırakarak şu mesajı veriyor: “Sabahattin Ali’yi öldüren tek bir kişi değildi bir sistemdi. Cinayet yalnızca bir kamyon şoförü tarafından işlenmedi çünkü ‘silahı tutan kim olursa olsun tetiği çeken başkalarıydı. Baskıları yapan, bilen, sessiz kalan, sansürleri yaratan dönemin koşulları ve bu işin arkasındakiler öldürdü tek silahı kalemi olan toplumcu bir yazarı.” Tam da bu nedenle “Sabahattin Ali: Yol ve Ötesi”, sadece bir tiyatro oyunu değil, aynı zamanda bir hatırlatma dozu. Bize, Sabahattin Ali’nin mirasını ve eşitlik mücadelesini yeniden hatırlatan oyun “Bir Sabahattin Ali ölür, Bin Sabahattin Ali gelir” mesajıyla da umudu işaret ediyor. 

Dönemi de sorguluyor

Oyun, sadece bir cinayeti değil, dönemin siyasi atmosferini da gözler önüne seriyor. Dengin Ceyhan’ın piyanosuyla oyun boyunca çaldığı melodiler oyunun duygusal yoğunluğunu artırıyor. Notalar, kâh Sabahattin Ali’nin memleket sevgisini kâh umudunu kâh çaresizliğini yansıtıyor. Yazarın hayatı, hayalleri ve mücadelesi Pınar Demiral’ın canlandırdığı sevgilisi Maria’ya yazdığı mektuplarla da destekleniyor.

Yarın akşam 20.30’da Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi’nde sahnelenecek oyunun galası 20 Şubat’ta Ses Tiyatrosu’nda.

Related Posts

Kariyer planlamasında parayı değil kişisel gelişimi önemsiyorlar

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından Türkiye genelindeki Bilim ve Sanat Merkezleri’nde (BİLSEM) eğitim alan öğrencilerin kariyer gelişimlerinin incelenmesine yönelik araştırma yapıldı. Buna göre öğrencilerin, kariyer planlamasında maddi kazanç yerine kişisel gelişimlerine öncelik verdikleri belirlendi.

‘En değerli emek çocuk yetiştirmek’

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, “Yeryüzünde verilen en değerli emeklerden biri, çocuk yetiştirmektir” denildi.

ALES sonuçları ne zaman açıklanacak? 2025 ALES/1 sonuçları açıklandı mı?

ALES 1 sonuçları ÖSYM tarafından duyurulacak. 13 Nisan’da yapılan yılın ilk ALES oturumu sonrasında gözler sınav sonuçlarının açıklanacağı tarihe çevrildi. Peki, ALES sonuçları ne zaman açıklanacak? 2025 ALES/1 sonuçları açıklandı mı?

YÖK Başkanı Asya üniversite sıralamasını değerlendirdi

Uluslararası yükseköğretim derecelendirme kuruluşu Times Higher Education (THE) geçtiğimiz günlerde 2025 yılı Asya en iyi üniversiteler sıralamasını yayımladı. 35 ülke ve bölgeden toplam 853 üniversitenin yer aldığı sıralamada 4 Türk üniversitesi ilk 100’e girmeyi başardı. Konuya ilişkin bir açıklama yapan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, “Türk üniversitelerinin son yıllarda artan başarıları uluslararası sıralamalara da yansıyor” dedi.

Türkiye’de ‘Haydi Tenise’ Projesi Başlıyor

Türkiye’de çocukların tenis sporuyla tanışmasını ve tenis kültürünün yaygınlaşmasını hedefleyen “Haydi Tenise” projesi, Milli Eğitim Bakanlığı ile Türkiye Tenis Federasyonu iş birliğinde ve Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın desteği ile depremden …

Miniklere Trafik Eğitimi ve Polislik Tanıtımı

Ordu’da anasınıfı öğrencilerine trafik eğitimi verilerek polislik mesleği tanıtıldı ORDU – Ordu’nun İkizce İlçe Emniyet Amirliği Trafik Tescil Denetleme ve Büro Amirliği ekipleri, geleceğin bilinçli sürücüleri ve vatandaşları olma yolunda minik …