Türkiye’nin En Güçlü 10 Gayrimenkul Yatırım Şirketi Açıklandı

Uluslararası danışmanlık ve denetim şirketi PrimeGlobal’in Türkiye ağı Asalı Bağımsız Denetim AŞ tarafından yapılan araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’nin en güçlü 10 gayrimenkul yatırım şirketi belirlendi. Araştırmada, finansal performans, bilanço gücü ve likidite gibi kriterler üzerinden şirketler değerlendirildi.

BELİRLENEN KRİTERLER ÜZERİNDEN ANALİZ

Araştırmada, Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda yayınlanan finansal tablolar baz alındı ve şirketlerin varlık büyüklüğü, özkaynak büyüklüğü, likidite, net borç durumu ve borçluluk/varlık oranı gibi kriterler analiz edildi.

EN YÜKSEK VARLIĞA SAHİP ŞİRKET BELLİ OLDU

En yüksek varlığa sahip şirketler sıralamasında Emlak Konut GYO ilk sırada yer aldı. Onu sırasıyla Rönesans Gayrimenkul, Torunlar GYO, Nef (Timur Gayrimenkul) ve Ziraat GYO takip etti.

Zirvedeki Emlak Konut GYO, varlık büyüklüğü ile öne çıkarken, diğer şirketler güçlü portföyleriyle dikkat çekti.

EN YÜKSEK NET VARLIĞA SAHİP ŞİRKETLER

Araştırmaya göre, en yüksek net varlığa sahip şirketler arasında Torunlar GYO, Emlak Konut GYO ve Rönesans Gayrimenkul yer aldı.

İLK 10’DA YER ALAN DİĞER ŞİRKETLER

İlk 10’da yer alan diğer şirketler arasında Ziraat GYO, Özak GYO, İş GYO, Nef, Akiş GYO, Halk GYO ve Avrupakent GYO bulunmaktadır.

ZORLU PİYASAYA RAĞMEN LİKİDİTE GÜCÜ YÜKSEK ŞİRKETLER

Zorlu piyasa koşullarına rağmen likidite gücü yüksek olan şirketler arasında Torunlar GYO, Emlak Konut GYO ve Rönesans Gayrimenkul öne çıktı.

BORÇ/TOPLAM VARLIK ORANI EN DÜŞÜK ŞİRKETLER

Borçluluk oranı en düşük şirketler arasında Özak GYO, Nef ve Torunlar GYO bulunmaktadır. Diğer ilk 10 şirket ise Ziraat GYO, İş GYO, Akiş GYO, Emlak Konut GYO, Sinpaş GYO, Halk GYO ve Rönesans Gayrimenkul olarak sıralandı.

BİLANÇO KALİTESİ ÖNEMLİ BİR REKABET AVANTAJI

Bağımsız denetim şirketinin sorumlu ortağı Yakup Babaoğlu, sektörde bilanço kalitesinin ve finansal yönetim kabiliyetinin önemli hale geldiğini belirtti. Sektörde güçlü bilanço yapısı, temkinli borçlanma yaklaşımı ve yüksek likidite seviyesi önemli rekabet unsurları haline gelmiştir.

Babaoğlu, “Bu tablo; yatırımcılar, finansal kurumlar ve sektör paydaşları açısından finansal sağlamlığın sadece güven unsuru olmadığını, aynı zamanda uzun vadeli stratejik kararlar için belirleyici bir tercih olduğunu göstermektedir.” şeklinde açıklamalarda bulundu.