Nükleersiz Dünya hayali, İran ve İsrail

Serra Karaçam: ABD Ordusu’nun 250. Kuruluş Yıldönümü Kutlanıyor

14 Haziran, ABD Ordusu’nun kuruluş yıldönümüne denk geliyor. İngiltere ile yaşanan Amerikan Devrim Savaşı sırasında Kıta Ordusu’nun kuruluşu anılmakta ve ABD tarihinde büyük bir öneme sahip. Bu yıl 250. yıldönümü kutlanan ABD Ordusu, 14 Haziran 1775 tarihinde kuruldu ve her yıl doğum günü bu tarihte kutlanmaktadır.

Tesadüfen, Başkan Donald Trump’ın doğum günü olan 14 Temmuz, Bayrak Günü olarak kabul edilir ve 1777’de ABD bayrağının kabul edilmesi anılır.

ABD Ordusu’nun Kuruluş Yıldönümü Kutlamaları

Ordu’nun 250. kuruluş yıldönümü, 14 Haziran 2025’te Washington D.C.’de National Mall’da gerçekleşecek büyük bir festival ile kutlanacak. Ancak aynı gün protestoların da bekleniyor olması dikkat çekiyor.

ABD’nin İç ve Dış Politikadaki Rolü

Amerika’nın askeri tarihini ve liderliğini kutlaması, Orta Doğu’da, İran’ın İsrail saldırılarıyla karşı karşıya olduğu bir döneme denk gelmektedir. Bu durum, ülkede hem iç politikadaki rol hem de dış politikadaki etkileri üzerine tartışmaları derinleştirmektedir.

Fakat içeride ve dışarıda yaşanan tartışmalar, ülkenin siyasi ve sosyal ayrışmalarını da gözler önüne sermektedir.

ABD’nin İran ve İsrail Politikası

ABD’nin İran ile olan ilişkileri, İsrail’in güvenliği ve bölgedeki diğer faktörlerle de bağlantılıdır. Başkan Trump’ın aldığı kararlar ve yürüttüğü politikalar, ülke içinde bölünmüşlüğü ortaya koymaktadır.

Bazı kesimler Amerika’nın İsrail’e destek verirken, diğer kesimler ise İran’a karşı sert bir tutum sergilenmesini savunmaktadır.

ABD ve İran Arasındaki Gerilim

ABD ile İran arasındaki gerilim, son günlerde artmış durumdadır. İki ülke arasındaki ilişkiler, bölgedeki karışıklıklara ve güvenlik endişelerine neden olmaktadır.

ABD, İran ile yapılacak olan nükleer silahlanma görüşmeleri öncesi önemli adımlar atmaktadır ve tansiyon yükselmektedir.

Nükleer Silahlar ve Uluslararası İlişkiler

Nükleer silahlar, uluslararası ilişkilerde önemli bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülkeler arasındaki silahlanma yarışı ve tehlikeler, dünya genelinde endişe yaratmaktadır.

Özellikle İran’ın nükleer programı, bölgedeki dengeleri değiştirebilecek potansiyele sahiptir.

Amerika’nın İç Huzursuzlukları

Amerika’da yaşanan iç huzursuzluklar, illegal göç politikaları ve sınır güvenliği konuları etrafında yoğunlaşmaktadır. Demokratlar ve muhafazakarlar arasındaki çatışmalar, ülke gündemini meşgul etmektedir.

Her iktidar döneminde görülen bu tür çekişmeler, federal sistemin gücü ve eyaletlerin özerkliği arasındaki ilişkiyi de gözler önüne sermektedir.

Related Posts

İsrail ordusu, İsfahan’daki nükleer tesisi de vurdu

İsrail ordusu, İran’a düzenledikleri saldırılarda ülkenin en büyük nükleer tesisi Natanz’ın yanı sıra İsfahan’daki nükleer tesisi de vurduklarını açıkladı. İsrail Ordusu Sözcüsü Avichai Adraee, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, İran’a …

SON DAKİKA! Tel Aviv’e füze isabet etti

Son dakika… İsrail’in başkenti Tel Aviv’e atılan füzelerden bir tanesi isabet aldı. Husiler’in attığı füzeler Tel Aviv’e düştü

Herkesin dilindeki o sorun Meclis gündeminde: CHP’den Bakan Tekin’e 6 soru!

CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, kamuda tasarruf tedbirleri kapsamında okullarda temizlik personeli ve hijyen sorununu soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı.

İsrail, İran’a karşı yürüttüğü operasyona neden “Yükselen Aslan” adını verdi?

İsrail, İran’a karşı yürüttüğü operasyona neden “Yükselen Aslan” adını verdi?

ABD’den İran’a yapılan saldırılar hakkında açıklama

İsrail ordusu gece saatlerin İran’ın iç kısımlarına hava saldırısı düzenlemeye başladı. Saldırılarda İran Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı Hüseyin Selami ve çok sayıda bilim insanının öldüğü belirtildi. İran’ın nükleer çalışma yürüten tesislerin de …

Suriye’den İsrail’in saldırısına kınama: 1974 Anlaşması’nın açık bir ihlali

Terör devleti İsrail, Suriye’nin güneyinde Şam kırsalına bağlı Beyt Cin kasabasına saldırı düzenledi. Suriye Dışişleri Bakanlığı, bir sivilin hayatını kaybettiği saldırıyı kınayarak bunun, “uluslararası hukukun ve özellikle 1974 Ateşkes Anlaşması’nın açık bir ihlali” olduğunu açıkladı.